1. Merhaba, öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?
LC Waikiki’de Operasyon Direktörü olarak görev yapmaktayım. Biraz geçmişe dönersek; perakende sektörü ile tanışmam orta ikinci sınıftayken o zamanın iyi markalarından bir tanesinde Part Time Satış Danışmanı olarak çalışmaya başlamamla oldu. O dönemde mağaza müdürümüz benim için örnek rol modeldi. Ona hayrandım, davranışları, personele olan yaklaşımı… Ben aslında daha o zamanlar mağazacı olmaya karar vermiştim.
2. Kariyerinizde önemli yer tutan bir anınızı bizimle paylaşabilir misiniz?
Lise ve üniversite döneminde de çalıştım. Ekonomi mezunuyum. Kültür Bakanlığı’nda memur olarak işe başladım, ama 4 ay sonra yapamayacağımı anlayarak istifa ettim. Başka bir yerde Reyon Yöneticiliği yapmaya başladım. Şartları çok iyi olmasına rağmen yaptığım işten keyif almadığımı gördüm. Ben mağazada olmaktan, ekiplerle çalışmaktan hoşlandığım için belli bir yerde satış yapmak bana keyif vermedi. Bu sefer hemen iş bulamadım ve işsiz kaldım. Dedim ki, madem ben marketçiyim ve bu işi biliyorum mahallede manav açmalıyım dedim. Köşede bir dükkân buldum, kurumsal kimlik çalıştım, bu arada yaşım da 26. İsmini “Çilek Manav” koyup, 2 çalışanımla işe başladım. Farklı bir iş yapmak istedim, diğer manavlardan farklılaşmak istedim. (Dükkânımın içerisine bir yuvarlak masa koyup müşterilerime çay ikram ettim.) Bu arada Ankara’nın ilk kadın manavıyım, hale giren tek kadın manavdım. Kadın olduğum anlaşılmasın diye şapka falan takıyordum. Bere, uzun palto… İki ay böyle perakende satış yaptım. Salça, domates suyu bile üretip satıyordum. Dedim ki, artık bu iş beni tatmin etmiyor, bu işi büyütmem gerek.
Bir tane fiyat listesi hazırladım. Otelleri, restoranları gezdim. 2 ay sonra Ankara’nın en iyi iki oteline ve dört restoranına mal satmayı başardım. Manav maceram bir yıl kadar sürdü. Bir yılın sonunda beni mutlu eden şeyin bu olmadığına karar verdim. Çünkü ben büyük şirketlerde büyük topluluklarla işin sonuçlarını, verdiğim faydayı görebileceğim ortamları seviyordum. Dükkânı kapattıktan sonra, perakendeye geri dönmek için iş görüşmelerine başladım ve böylece LC Waikiki ile tanıştım. LC Waikiki‘nin o zaman dört tane kendi mağazası 900 tane bayisi vardı. Ankara’da açılacak mağazalarda Mağazalar Müdürü olarak başladım göreve.
Tabii LC Waikiki büyümeye başladı, 2002’de bütün bayilik sistemini kapatıp kendi mağazalarını açma kararı aldı. Yaklaşık 2-3 yıl sonra bölge müdürü oldum. LC Waikiki’nin hedefleri çok büyüktü ve benim de yetkinliklerimi geliştirmem gerekiyordu. 5 yıl aynı görevde çalıştıktan sonra işten ayrılmaya karar verdim. Radikal bir kararla yurtdışına dil öğrenmeye gittim. Kanada’ya 5 aylığına gitmiştim, ama 9 ay sonra Türkiye’ye geri döndüm, dönmeden önce de bir firma ile görüşmelerim başlamıştı.
Hep perakendenin farklı boyutlarını öğrenmek istemiştim. Bu nedenle Vakko’da Kadın Ürün Müdürü olarak çalışmaya başladım. İşin Buying tarafını yürütüyordum. Yaklaşık bu işi 1 yıl yaptıktan sonra beni daha heyecanlandıran satışa dönmeye karar verdim ve GNC ‘de satış müdürü olarak çalışmaya başladım. Toplam 6 yıl çalıştım. Bu 6 yılın sonunda evim dediğim, çalışmaktan her zaman keyif aldığım LC Waikiki’ye geri döndüm.
Ama yeni bir pozisyonla döndüm. Bu Vahap Bey’in fikriydi. Bana İK Direktörü pozisyonunu teklif ettiler. Hiç yapmadığım, bilmediğim bir işti, ama Vahap Bey’in “Sahanın derdini en iyi sahadan gelen anlar” cümlesi çok hoşuma gittiği için işi hemen kabul ettim.
Çok güzel işler yaptık, bitirme projem Waisimo oldu. Dünyada yapılan bir ilk olacak. Fikir annesiyim ama tüm işin bu hale gelmesinde tüm arkadaşlarımın emeği var. Hepsi süper işler çıkardı.
Yaklaşık 3,5 yıl çalıştıktan sonra satış bölümüne geçtim. Yaklaşık 1 yıldır 125 mağazayı kapsayan bu alanda çalışıyorum.
3. Operasyon Direktörü olarak çalışanların motivasyonunu arttırmak için izlediğiniz yöntemleri bizlerle paylaşabilir misiniz?
Çalışan motivasyonunu arttırmak için öncelikle kendime bakıyorum. “Benim motivasyonumu arttıran şey nedir?” diye soruyorum kendime. Cevap: “ Ben senin farkındayım.”
Eğer mağazaya girdiğinde insanlarla göz göze gelebiliyorsan; güzel bir iş çıktığında onlara teşekkür edebiliyorsan bu çok önemli bir motive kaynağıdır. Yaptığı işleri takdir edebilmek motivasyonu arttıran en önemli şeydir. Ben bunu bekliyorum ve onlar için de aynı yaklaşımı sergiliyorum.
4. Kariyer serüveninizde ilham aldığınız bir kişi var mıdır?
İlham aldığım ilk kişi ortaokulda çalıştığım mağazadaki müdürümdü. Onun yönetim tarzından etkilenerek bu alanı sevmeye başladım.
5. Okunmasını önerdiğiniz kitaplar var mıdır? Etkilendiğiniz iş kitapları nelerdir?
Kişisel gelişim kitaplarını okuyamıyorum, ama biyografileri çok seviyorum. En son okuduğum kitap “Beyaz Zambaklar Ülkesi” idi.
6. Hobileriniz ve bunların iş hayatına katkıları hakkında bir şeyler paylaşmak ister misiniz?
Gittiğim her ülkeden küpler toplamayı çok seviyorum. Gezmeyi, farklı kültürler ile iletişim halinde olmayı seviyorum. İnsanları anlayabilmek için mümkün olduğunca farklı insanlar görmek gerek. Oradaki insanlar ile tanışmak, onların uygulamaları ve davranışlarını izlemenin işimize çok yarayacağını düşünüyorum.
7. Son olarak kariyer hedeflerinde başarıyı yakalamak isteyenlere nasıl bir tavsiyede bulunursunuz?
İnsanların işlerini sevmesini ve eğlenerek yapmalarını istiyorum. Ben sevmediğim bir işi yapmadım. İnsanların doğru olduğunu inandıkları işi bulana kadar denemeleri lazım. Mustafa Küçük ile konuştuğumuzda, geçmiş baktığınızda neyi farklı yapmak isterdiniz sorusuna “Keşke birçok alandaki işi deneseydim.” şeklinde cevap vermişti. Satışta bir kadının olması diğer kadın çalışanlarımıza güç veriyor özellikle bu pozisyonda.