Şevket Aktaş
29 Nisan 2015
1. Merhaba, öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?
Merhaba, ben Şevket Aktaş. LC Waikiki ailesine 2006’da Admin Assistant Merchandiser olarak katıldım. Assistant Buyer, Endonezya Ülke Sorumlusu, Overseas Merchandiser gibi farklı görevlerde bulundum. Bugün, Kumaş Merchandising Müdürü olarak Çin’in Shanghai şehrinde görev yapıyorum.
2. Farklı ülkelerde, farklı kültürler ile çalışmak nasıl bir deneyim ve kariyerine yurt dışında devam etmek isteyenlere ne gibi tavsiyelerde bulunursunuz?
LC Waikiki Türkiye’de çalışırken farklı ülkelerle her gün iletişim halindeydik. Bu nedenle farklı ülkeler ve kültürlerle çalışma deneyimine yurt dışında çalışmadan önce sahip olmuştum.
Yurt dışında çalışmaya başladığımda insanlarla iletişim kurup uzlaşma konusunda herhangi bir problem yaşamadım; ülkeyi ve insanını tanıma, yemek kültürü, konuşulan dil, arkadaş edinme, tek başıma yaptığım uzun seyahatler gibi süreçlerde edindiğim bilgi ve tecrübeler bana hayatımın her alanında uygulayabileceğim deneyimler kazandırdı, kazandırıyor.
Çin şu ana kadar gezdiğim ülkeler arasında ayrı bir yere sahip. Çin, Türkiye’nin 20 katı büyüklükte ve 1.4 milyarlık nüfus ile dünya içinde ayrı bir dünya diyebiliriz. Çin’de 656 şehir mevcut ve bu şehirlerin çoğunda farklı diller kullanılıyor. Farklı azınlıklar, kültürler ve yemekler mevcut. Türkiye, 77 milyon nüfus ile karışık gelirken Çin’in 1,4 milyarlık nüfus ile nasıl olduğunu tahmin edebilirsiniz.
Bildiğiniz sosyal ağların birçoğuna erişim Çin’de yasak ve kullanılan lokal sosyal ağların çoğu da Çince. Mesela bir yabancı olarak kayboldunuz ve telefonunuzun haritasını kullanarak nerede olduğunuzu bulmak istiyorsunuz; karşınıza çıkan harita ve yönlendirmeler Çince oluyor. Taksi kullanıp bir adrese gitmek istiyorsanız ve adresiniz Çince karakterlerle yazılı değilse taksici Latin alfabesini okuyamayacağı için nereye gitmek istediğinizi anlayamayacaktır. Çin’de fastfood dahil dünyada aynı isimle bilinirliği olan tüm markaların Çince bir ismi mevcut.
Taksi – Chuzu qiche
Hotel – Luguan, Fandian vs... (Tabi bunlar yazıldığı gibi okunmuyor)
Bugün Çin’de iyi bir ekip kurmak istiyorsanız öncelikle çalışanlarınıza karşı samimi olmalı, onların güvenini kazanmalısınız. Çoğu kez yöneticiden çok, güvenilir bir lider olmanız gerekiyor. Eğer bunu sağlayamazsanız ve sadece yöneticilik yaparsanız, beklentilerinizin karşılığını çoğu kez alamazsınız. Burada insanlar karşılarına çıkan küçük de olsa tüm fırsatları değerlendirip gidebilirler; çünkü bir Çinli için Çin’de para kazanmak Türkiye’den daha kolay.
Bu problemlerin üstesinden gelmek zorundasınız. Bu sayede profesyonel hayat içinde gerekli olan planlama, analiz/risk analizi, liderlik, yöneticilik, takım kurma, takım ruhu oluşturma gibi birçok yeteneğinizi geliştirebilirsiniz.
Kariyerine yurt dışında devam etmek isteyecek arkadaşlara tavsiyelerim şöyle:
Yurt dışında yaşamaya başladığınızda alışma sürecinde sizi zorlayacak faktörlerle karşılaşacaksınız. Şikayet etmeden, pes etmeden üstesinden gelirseniz, bu zorlukların tümü ayrı bir yönünüzün gelişmesini sağlayacak.
Kariyer hedefleriniz varsa ve genç yaşta başarılar elde etmek istiyorsanız bazen karşınıza yaş sorunu çıkacaktır. Kimi zaman hedeflediğiniz pozisyonda bulunan kişiler, yaşları sizden büyük olduğu için tecrübelerinizi kendilerince değerlendireceklerdir. Yurt dışında durum biraz farklı. Burada insanlar yaşınızdan çok, yapabildiklerinize önem veriyorlar. Kendinizi kanıtladığınız sürece istediklerinize daha kısa sürede ulaşırsınız.
Kendimden bir örnek vermek istiyorum. Mezun olmadan önce başarılı kariyer hedefleri koyardım ve lise hayatından sonra çalışma hayatına atılıp üniversite döneminde yarı zamanlı çalıştım. Amacım daha fazla bilgi edinip tecrübe kazanmaktı; çünkü bu sayede hedeflerime daha kısa sürede ulaşabilecektim. Marketing Manager Asistanı, Üretim Sorumlusu, Müşteri Temsilciliği gibi farklı pozisyonlarda çalıştım. Karşıma çıkan ücretli, ücretsiz seminerlerin çoğuna katıldım. Zamanla kazandığım tecrübe ve bilginin her zaman işe yaramayacağını fark ettim. Karşıma sürekli yaş sorunu çıktı, sürekli kendimi kanıtlama ihtiyacı duyuyordum ve kendimi kanıtlamam her zaman işe yaramıyordu. Bazen ise ihtiyacım olan beni fark edecek bir yönetici ve biraz şanstı. Yurt dışına çıkmak hayatımda verdiğim en mantıklı kararlardan biri oldu, istediklerimin bazılarına hedeflediğim gibi kısa sürede ulaştım. Şimdi ise hedeflerimi biraz daha yükselttim ve hedeflerime ulaşmak için çalışmalara devam ediyorum.
3. LC Waikiki’nin kariyerinizin ilerlemesine ve gelişiminize kattığı değerler nelerdir?
Bu değerlerin başında LC Waikiki’nin biz çalışanlarına içeride ve dışarıda sağladığı eğitim olanakları geliyor. LC Waikiki markası; 2006 yılında işe başladığımda 215 Milyon dolarlık bir şirketken bugün 2.5 Milyar doların üzerinde bir ciroya sahip. Kısa vadede gerçekleşmesi zor bir büyüme elde eden LC Waikiki’nin bu başarısının altında, çalışanının eğitim ve gelişimine verdiği önem yatıyor. LC Waikiki gelişip büyürken aldığımız bu eğitimler sayesinde bizler de gelişiyoruz.
Sürekli olarak aldığımız eğitimlerin beraberinde ayrıca bizlere değerli fırsatlar da sunuyor. 2008-2009 yıllarında LC Waikiki bünyesinde, Boğaziçi Üniversitesi’nde Profesyonel Yöneticilik Sertifika Programı’na katıldım. Yaklaşık 1,5 yıl süren eğitim programı boyunca edindiğim değerli bilgilerin yanı sıra, başarılı geçen eğitim süresi sonrasında yöneticilik sertifikası aldım. Tüm bu eğitim ve programların bugünlere gelmeme sağladığı desteğin etkilerini yadsıyamam.
Şu ana kadar üç farklı ülkede çalıştım. 20’nin üzerinde ülke ve 150’ye yakın şehir gezdim. Gezdiğim yerlerde gördüğüm yenilikler ve farklı fikirler sayesinde iş ve özel hayatımın geri kalan tüm alanlarında kullanabileceğim deneyimler elde ettim.
Bugün bazı büyük firmaların başlangıç veya sıçrama hikayelerine baktığımızda birçoğunun hikayesinin, farklı bir ülkede edindikleri tecrübeyle başladığını görüyoruz. Ayrıca bu firmaları yöneten üst düzey yönetici ve CEO’lar farklı ülkelerde yıllarca tecrübe sahibi olmuş insanlardan oluşuyor.
2006 yılından bu yana içinde olduğum değişimi somut şekilde ifade etmem gerekirse;
iş hayatını bir labirent olarak düşünün ve kariyer hayatınız boyunca da karmaşık bir labirent içinde olduğunuzu ve doğru çıkış kapısını bulmaya çalıştığınızı varsayın. Kariyerimin başındayken labirentin içinde, hatalı yollarla zaman kaybederek, zaman zaman aramaktan yorularak, bazen demotive olup vazgeçme noktasına gelerek, deneme yanılma ile çıkışı bulmaya çalışıyorken, bugün labirente yukarıdan bakabiliyor ve çıkış kapısını, ona giden doğru yolu kolaylıkla görebiliyorum. Daha önce yol üzerinde beni zorlayan engelleri bugün zorlanmadan aşabiliyorum.
4. İş hayatında başarılı olmanın temel kriterleri sizce nelerdir?
Tecrübelerime dayanarak diyebilirim ki başarıya giden yolda, Sayın Mustafa Küçük’ün de dile getirdiği gibi “Vizyonunu belirle” ve “Misyonunu kararlaştır” ilkeleri benim önceliğim olacaktır. Gideceğimiz bir yer ve amacımız olmadan yola çıkamayız.
Bazen hayal kırıklığı yaşatsa da temel kriterlerin en önemlilerinden bir diğerinin de “insan kazanmak” olduğunu düşünüyorum. Başarı ancak, kazandığımız insanlar sayesinde sürekli olacaktır.
- Önyargılarınızdan kurtulun.
- Yaptığınız hatalardan ders çıkarıp, sizi olgunlaştırmasına izin verin.
Bu konuda hoşuma giden bir alıntıyı sizlerle paylaşmak isterim:
“Tüm zamanların en başarılı basketbol oyuncularından birisi olan Michael Jordan yetenekli olmadığı için lise basketbol takımdan çıkarılmıştır. Onun başarı ile ilgili şu sözleri aslında her şeyi özetlemektedir. Kariyerim boyunca 9000’den fazla şut kaçırdım. Neredeyse 300 maç kaybettim. 26 kere, maçı kazandırmak için son şut bana verildi ve kaçırdım. Hayatımda tekrar tekrar ve tekrar başarısız oldum. Ve işte bu yüzden başardım.” Michael Jordan.
“Başarının anahtarı kendinize başarısız olmak için izin vermektir. Kendinize hata yapmak için izin verdikçe daha çok cesaret kazanacak ve daha az hata yapacaksınız. Çok başarılı olmak tabi ki kolay değildir ve çok çalışma gerektirir. Bu yüzden başarı, denemek ve hata yapmaktan geçer. Her gün birçok insan başarısız olma korkusuyla hayallerinden vazgeçerek hayatlarını istemedikleri bir şekilde yaşayabiliyor. Belki sizin de hayalleriniz var, hedefleriniz var ve aklınızdaki şüpheler yüzünden harekete geçmekten korkuyorsunuz. Çıkacağınız başarı yolunda mutlaka hata yapacaksınız, başarısız da olacaksınız. Başarıyı ancak bu şekilde yakalayabilirsiniz.”
- Aldığınız görevi yerine getirirken iş bitirici olun ve her zaman beklentinin üzerinde sonuç için çalışın. Sizden beklentiler sürekli artacağından, daha iyisini yapmak için çalışacak ve asıl kapasitenizin farkına varacaksınız.
- Her krizde gizli bir fırsat vardır, krizleri yönetip fırsatları kullanın.
- Mümkün olduğunda yeni yerler gezip, farklı kültürlerle tanışın. Yeri geldiğinde hepsi başarınıza destek olacak.
- Beraber çalıştığınız insanları iyi analiz edip kime liderlik kime yöneticilik yapacağınıza iyi karar verin.
- Her zaman birilerini örnek alın ve işinize uygulayın (Kimse mükemmel değildir, farklı kişilerin mükemmel olduğunu düşündüğünüz yönlerini örnek alın.)
- Eğer seçme şansınız varsa etrafınızı iyilerle doldurun.
- Kısa vadeli kazançlarınız için uzun vadeli kazançları riske atmayın.
- Karar vermeden önce mutlaka araştırıp yorumlayın. Gerekirse farklı kişilere danışın, sonra karar verin.
- Farklı fikir ve görüşlere her zaman değer verin. Başlangıçta size yanlış gelse bile bazen doğruya ulaşmanızda size yol gösterecektir.
- Hedeflerinizle göstereceğiniz çaba doğru orantılı olsun.
- Değişime her zaman açık olun ve yeri geldiğinde fikir ve görüşlerinizi değiştirmesini bilin.